Suudi Arabistan’ın Vision 2030 kapsamında hayata geçirmeye çalıştığı iddialı projelerden biri olan açık hava kayak merkezi Trojena, 2029 Asya Kış Oyunları’na ev sahipliği yapacak. NEOM adı verilen geleceğin mega kenti içinde yer alan bu sıra dışı proje, çöl ortasında, yüksek dağlar arasında şekilleniyor ve lüks bir kayak ile tatil destinasyonu oluşturmayı hedefliyor.
Trojena, ülkenin kuzeybatısında, Kızıldeniz kıyısına yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta, Tabuk bölgesinde yer alıyor. 1.500 ile 2.600 metre arasında değişen rakımı sayesinde, yıl boyunca serin hava koşullarına sahip olan bölge, kayak ve kış turizmi için uygun bir zemin sunuyor. Bu özelliğiyle Trojena, Ortadoğu’nun ilk ve tek açık hava kayak merkezi olma unvanını taşıyacak. Proje sadece kayakla sınırlı değil; dağcılık, yürüyüş ve diğer doğa sporlarına da ev sahipliği yapacak. Ayrıca çeşitli kültürel ve sanatsal etkinliklerle yıl boyunca canlı tutulması planlanıyor. Bu yönüyle Trojena hem macera arayanları hem de lüks arayışında olan turistleri hedefliyor.
Modern altyapı ve lüks tesisler
Proje dahilinde inşa edilen Kayak Köyü, modern ulaşım ağına bağlı bir şekilde konumlandırılıyor. Kayak pistlerinin yanı sıra lüks oteller, gurme restoranlar, alışveriş alanları ve kapalı spor salonları da bu köyün içinde yer alacak. Trojena’nın altı ana bölgeden oluşan master planında her bölge farklı deneyimler sunacak: dijital giriş alanları, gözlemevi, yapay göl çevresinde rekreasyon alanları, doğa yürüyüş parkurları, wellness merkezleri ve adrenalin odaklı eğlence merkezleri gibi farklı konseptler bir araya getirilecek. Suudi Arabistan’ın petrole dayalı ekonomisini dönüştürme hedefi doğrultusunda geliştirilen bu proje, turizm sektöründe yeni bir çağ açmayı amaçlıyor. 2030 yılına kadar yılda 700 bin ziyaretçiyi ağırlaması beklenen Trojena, aynı zamanda 10 binin üzerinde kişiye istihdam sağlayarak ülkenin ekonomik çeşitliliğine önemli katkı sunacak.
Sürdürülebilirlik ön planda
Trojena projesinin bir diğer önemli yönü ise sürdürülebilirlik ilkesine bağlı kalınarak inşa edilmesi. Tüm enerji ihtiyacı yenilenebilir kaynaklardan sağlanacak şekilde planlandı. Güneş ve rüzgar enerjisi ile desteklenen altyapı, karbon ayak izini minimuma indirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, akıllı şehir teknolojileri sayesinde çevre dostu bir yaşam alanı oluşturulması hedefleniyor. Projede sıfır atık yönetimi, su geri kazanımı ve doğal kaynakların korunması gibi uygulamalar da yer alıyor.
2029 Asya Kış Oyunları’na ev sahipliği yapacak
Trojena, yalnızca bir tatil beldesi değil, aynı zamanda uluslararası spor organizasyonlarına da ev sahipliği yapacak bir merkez olarak tasarlandı. Proje, 2029 yılında düzenlenecek olan Asya Kış Oyunları’na ev sahipliği yapacak. Bu uluslararası organizasyon, Trojena’nın küresel tanıtımı için önemli bir adım olacak. Projenin 2026 yılına kadar tamamlanması ve o tarihten itibaren faaliyete geçmesi planlanıyor.
İnşaat sürecinde son durum
Projenin inşaatı devam ediyor. 2025 yılı itibarıyla, ana altyapı sistemlerinin yaklaşık %30’u tamamlandı. Betonarme yapı işleri için yüksek bütçeli sözleşmeler imzalanmış durumda. Güç altyapısı için iki yeni trafo merkezi inşasına başlandı. Ayrıca yapay göl ve çevresindeki baraj sistemleri için dev bir mühendislik projesi yürütülüyor. Albawani ve Eversendai firmaları tarafından üstlenilen çelik yapı inşaatları da büyük ölçüde ilerlemiş durumda. Trojena’nın hayata geçirilmesi için yürütülen çalışmaların, NEOM’un genel stratejisi doğrultusunda titizlikle sürdüğü belirtiliyor. Yeni NEOM yönetimi tarafından yapılan açıklamalarda, Trojena projesinin öncelikli projeler arasında yer aldığı ve 2029 Asya Kış Oyunları öncesinde tamamlanacağı net bir şekilde ifade ediliyor.
Yeni bir çöl masalı yazılıyor
Trojena, sadece Suudi Arabistan için değil, dünya turizmi ve mimarisi için de çarpıcı bir örnek olma yolunda ilerliyor. Çölün ortasında, yüksek dağların arasında, doğa ile teknolojinin iç içe geçtiği bu proje, ülkenin geleceğe dönük iddialı vizyonunun sembollerinden biri haline gelmiş durumda. Trojena tamamlandığında, yalnızca bir kayak merkezi değil, aynı zamanda Orta Doğu’da lüks, sürdürülebilirlik ve yeniliğin birleştiği yeni bir yaşam alanı olacak.
