27 yıl önce iş ve inşaat makineleri sektörüne yönelik olarak çıkardığı Makina Market dergisi ile yayıncılık sektörüne giriş yapan Apa Yayıncılık, 6 dergi ile sektördeki büyümesini sürdürüyor.
Abonelik Formu
Abonelik Formu

İstanbul’da, 3 milyon 800 bin risk taşıyan konut bulunuyor

17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki deprem Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’de büyük yıkıma yol açtı; 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı, yüz binlerce ev ve işyeri hasar gördü. Aradan 26 yıl geçmesine rağmen İstanbul’da hala 1,5 milyon riskli bina bulunuyor ve 600 bini acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Consera Kurucusu Melih Şimşek, “26 yılda sadece 695 bin konut dönüştürüldü. 2000 öncesi yapıların yüzde 16’sı yeni yönetmeliklere uygun. Yaklaşan deprem riskine karşı kentsel dönüşüm hızlandırılmalı ve 3 yılda 1 milyon konut üretmek mümkün” sözlerini kaydetti.

Depremin etkilerini en aza indirmek için kentsel dönüşümün hızlandırılması gerektiğini vurgulayan Consera Kurucusu Melih Şimşek, “İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizin hızla olası depremlere hazırlanması gerekiyor. Niteliksiz yapıların yıkılıp yerlerine deprem dirençli yapıların inşa edilmesini amaçlayan kentsel dönüşüm süreçlerinde hızla hareket edilmesi büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

Melih ŞİMŞEK – Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

2000 öncesi yapıların sadece yüzde 16’sı yeni yönetmeliklere göre inşa edildi

Resmi verilere göre İstanbul’da 2000 öncesi konut sayısı 4 milyon 500 bindi, şu anda ise bu sayı 6 milyon 384 bine ulaşmış durumda. Veriler, bugüne kadar kentsel dönüşüm yöntemiyle sadece 695 bin konutun dönüşümü sağlandığını gösteriyor. Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “Ülkemizde 38 milyon 400 konut bulunuyor. Bu konutların ne kadarının deprem dirençli olduğunu hesaplamak bile oldukça umutsuz bir tablo ortaya koyuyor. Bizler, 1999 depreminden sonra dertle dertlenip, ülkemize kazandırdığımız hafif çelik yapılardan sonra şimdi de modüler çelik yapıları ülkemize kazandırmanın huzurunu yaşıyoruz. Hızlı bir şekilde hareket ederek olası depremlere karşı önlem alabiliriz. Bunun için dünyada ortaya konulmuş formül ise niteliksiz yapıların yıkılıp yerlerine deprem dirençli yapıların inşa edilmesini amaçlayan kentsel dönüşüm.” diyor.

“Modüler inşaat, kentsel dönüşümde ülkemize zaman kazandırabilir”

Geleneksel yapılara göre 7-8 kat daha dayanıklı olan ve 2-3 katı hızlı tamamlanan çelik yapılar, depreme karşı hem hızlı hem de güvenli bir çözüm sunuyor. Modüler inşaat, geleneksel yöntemlerden farklı olarak, 2 veya 3 boyutlu modüllerin fabrikalarda üretilip şantiyede birleştirilmesini içeriyor. Bu yöntem, inşaat sürecini hızlandırırken iş gücü ihtiyacını da azaltıyor. Modüler teknikler, inşaatın planlama, tasarım ve montaj aşamalarını eş zamanlı yürüterek, geleneksel yöntemlere göre süreci yüzde 40’a varan oranda kısaltıyor. Çelik taşıyıcılı yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetimle üretildiklerinden insan hatalarına karşı çok daha fazla güvenilirler. Fabrikalarda, iklim koşullarından bağımsız üretildiklerinden çok daha hızlı inşa edilebiliyorlar. Tüm veriler modüler inşaatın kentsel dönüşüm anlamında ülkemize ciddi bir zaman kazandırabileceğini gösteriyor.

Hesaplamalara göre 3 yılda 1 milyon konut üretilebilir

Depremlerde yıkılmayacak yapıların inşa edilmesinin can ve mal kayıplarını önlemesinin yanında büyük ekonomik kayıpların da önüne geçeceğinin altını çizen Şimşek, “Bir senede 300 bin konut üretebilmek için 2 milyon ton yapısal çelik gerekiyor. Ülkemizin kapasitesi ise 50 milyon ton. Bu üretim için 72 bin adet insan gücüne ihtiyaç var. Ülkemizin tüm bu ihtiyacı karşılayacak çelik malzeme üretimine sahip olduğunun altını çizmek isterim. Ayrıca, bu miktarda bir üretim gerçekleştirmek için yaklaşık 72 bin mavi yaka insan kaynağına ihtiyacımız bulunmakta, bu da büyük miktarda bir istihdam yaratmak anlamına geliyor. Çelik yapıların gelişip yaygınlaşması için kamuya da büyük iş düşüyor. Kamu, çelik yapıların gelişimi ve kullanımı teşvik ederek bu konuya destek olabilir” açıklamalarını yaptı.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÖNCEKİ HABER

Doka 360, dijital teknoloji ile kalıp sürecinde devrim yaratıyor

SONRAKİ HABER

Trimble ve Hyundai, HD130A dozerlerde 3D teknoloji seçeneğini küresel pazara açtı

BENZER HABERLER