1 Ocak 2025’ten itibaren yürürlüğe giren olan “Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılması Tebliği”nin hazırlanmasında öncü rol üstlenen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na teşekkür eden TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, sektörün emisyon azaltıcı projelerde kamu yararı sağlamak adına destek olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydederek, bu kapsamdaki yasal çalışmaların genişleyerek devam etmesini ve kamu-özel sektör iş birliğinin başarıyla sürdürülmesini temenni ettiğini dile getirdi.
TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılması Tebliği’ne ilişkin yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanlığımızın ‘2053 Net Sıfır Emisyon’ hedefi kapsamında katkı sağlayacak her türlü projede sektör olarak yer almaktan büyük memnuniyet duymaktayız. Çimento üretiminde klinker kullanımının azaltılması hedefinin de kamu yararı sağlayacak oldukça önemli bir proje olduğunu düşünüyoruz” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı’na; iki yılı aşkın süredir üzerinde titizlikle çalışılan ve 16 Mart 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan “Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılması Tebliği” için teşekkür eden Yücelik, söz konusu Tebliğ ile birlikte kamuda yapılacak olan yapım işleri ile çimento içerikli mal alımı ihalelerinde klinker/çimento oranının 2025-2029 dönemi için 0,80, 2030’dan itibaren 0,75 olarak sınırlandırılacağını kaydetti.
500 milyon ağaca eş değer çevresel fayda sağlanması planlanıyor
TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik konuşmalarına şu şekilde devam etti, “10 yılda yaklaşık 11 milyon ton CO2 azaltımı ve 1,3 milyon ton ithal petrokok tasarrufu elde edilerek, yaklaşık 500 milyon ağaca eş değer çevresel fayda sağlanacaktır. Bununla birlikte projenin hedeflenen başarıya ulaşabilmesi için bazı noktalara özellikle dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Öncelikle; Tebliğde yer alan sınırlandırmaların başarıyla uygulanması ve hedeflenen çevresel faydaların eksiksiz olarak sağlanabilmesi için denetim mekanizmasının büyük öneme sahip olduğu bilinmelidir. Tebliğin uygulama esaslarına ilişkin farkındalığın artırılması ve şeffaf denetim mekanizmalarının kurulması projenin hayata geçirilmesinde kilit rol oynayacaktır. Öte yandan, yeşil çimento tiplerinin kullanılmasıyla sağlanacak çevresel faydalar, geleneksel portland çimentosuna eş değer teknik performans sunmaya devam etmelidir. Bu nedenle, uçucu kül ve granüle yüksek fırın cürufu gibi alternatif hammaddelere sektörün erişim imkanlarının arttırılmasının bu hedeflere ulaşılmasında önemli bir çözüm stratejisi sunacağını düşünüyoruz.”
“Çimento ve beton standartları yeni yaklaşımlara göre güncellenmeli ve sahadaki denetimler buna göre yapılmalıdır”
Yücelik, dünyada yürütülen benzer proje örnekleri incelediğinde, Hindistan’ın 0,64 klinker/çimento oranıyla dikkat çektiğini belirterek, “Hindistan, dünyada hızla düşük klinker/çimento oranıyla üretim yapabilme başarısını gerçekleştirdi. Çimento sektöründe uçucu kül kullanımını yaygınlaştırmak ve böylece hem termik santrallerin atıklarının yeniden kullanımını sağlamak hem de yeşil çimento kullanımını teşvik etmek amacıyla yürürlüğe koyduğu yasal düzenlemeye borçludur” diye konuştu. Fatih Yücelik şöyle devam etti, “Projenin başarıya ulaşması adına önemli etkiye sahip bir diğer unsur ise ülkemizde uzun yıllardır kullanımda olan çimento ve beton standartlarının bu yeni yaklaşıma uygun şekilde güncellenmesi ve sahada denetimlerinin yeni standartlara göre yapılmasının gerektiğidir. Sonuç olarak; söz konusu Tebliğ ile kamuda yeşil çimento kullanımının yaygınlaştırılması hayata geçirilirken, hedeflenen çevresel faydaların eksiksiz olarak sağlanabilmesi için denetim mekanizmasının ivedilikle oluşturulması, alternatif hammaddelere erişim kolaylığı için teşviklerin hayata geçirilmesi ve ilgili standartların güncellenmesi hususlarına önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” Fatih Yücelik, ayrıca özel sektörün de bu Tebliğ doğrultusunda hareket etmesinin ve çimentonun özel sektöre arzı noktasında üreticiler tarafından tüketicilerin bilgilendirilmesinin önemine dikkat çekerek, “Bu konuda üzerimize düşen görevi üreticiler olarak biz de yerine getireceğiz ki, hedeflenen CO2 azaltımının katlanarak artırılması sağlanabilsin” diyerek sorumlulukların altını çizdi.
