Kamu, özel sektör ve STK temsilcileri, Türkiye Müteahhitler Birliği’nin düzenlediği ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katılım sağladığı “Gündem Toplantısı” programında bir araya geldi. Düzenlenen toplantıda kamu ihale mevzuatı, istihdam açığı ve teminat mektubu sorunları için çözüm çağrısında bulunuldu.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Ankara’da düzenlediği “Gündem Toplantısı” programında bir araya gelen sektör temsilcileri, Türk müteahhitler kamu ihale mevzuatı, istihdam açığı ve teminat mektubu sorunu için çözüm çağrısında bulundular.
“İnşaat sektörümüzle ülkemizi afetlere daha dirençli hale getireceğiz”
Türk müteahhitlerin yurt dışında ortak iş yapma kültürü ile daha büyük projelere imza atabileceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz. “Birçok sektörü besleyerek harekete geçiren ve bu sayede önemli ölçüde doğrudan ve dolaylı istihdam sağlayan inşaat sektörü, ülke ekonomimizin ve sanayimizin önemli ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye Müteahhitler Birliği üyeleri ve dünyanın dört bir yanına değer katan” dedi.
Kamu İhale Mevzuatının yenilenmesine yönelik çalışmalar başladı
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı M. Erdal Eren, Türk müteahhitlerin bugün itibariyle 136 ülkede, 506 milyar dolar tutarında büyük bir proje portföyüne sahip olduğu ifade etti. Türk müteahhitlerin ana işleri olan inşaat sektörünün yanında ülkemizde ve birçok başka ülkede turizm, enerji, sağlık, ulaşım ve sanayi sektörlerinde yatırımcı ve işletmeci olarak da yer aldığını belirten Eren, “Dış pazarlarımızdaki siyasi ve ekonomik krizlerden de, ülkemizdeki ekonomik gelişmeler ve alınan kararlardan da ne kadar etkilendiğimizi takdirlerinize sunuyorum. Makro ekonomik konuların yanında her fırsatta yapıcı bir çözüm arayışı ile gündeme getirip, destek istirham ettiğimiz üç temel talebimizi, bir kez daha arz etmek istiyorum. İşlevini ve güvenilirliğini iyice yitirmiş olan kamu ihale mevzuatımızın yenilenmesine yönelik Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile başlatılmış olan çalışmaların bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır” sözlerini kaydetti.
“Türk bankalarının teminat mektupları yurt dışında da kabul edilmeli”
Türk müteahhitlerin yurt dışında faaliyet gösterirken karşılaştıkları en büyük sorunun teminat mektupları olduğunu dile getiren Erdal Eren, Türk bankaları tarafından verilen teminat mektuplarının yurt dışında doğrudan kabul edilmemesinin, daha çok sayıda yeni proje üstlenilmesinin önünde engel oluşturduğunu belirtti. Türk bankalarının teminat mektuplarına yabancı bankalardan kontr-garanti alınması şeklinde üretilen çözümün ise ilave yüksek maliyet nedeniyle Türk müteahhitlerin rekabet gücünü ortadan kaldırdığını anlatan Eren, “Türk bankaları tarafından verilecek teminat mektuplarının özellikle siyasi ilişkilerimizin en üst seviyesinde seyretmekte olduğu ülkeler tarafından doğrudan kabulü yönünde bir süreç başlatılmalıdır. Bu çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanımızın muhatapları ile gerçekleştireceği temaslar başta olmak üzere, ikili üst düzey görüşmelerde sorunun gündeme getirilmesi, dünya inşaat pazarındaki payımızın daha da artırılması açısından hayati önemi haizdir. Bu konuda da desteklerinizi esirgemeyeceğinizi biliyorum” diye konuştu.
Sektördeki işçi sorunu giderek büyüyor
Organizasyonda sektördeki nitelikli işgücü açığının kronik bir soruna dönüştüğünü ele alan TMB Başkanı Eren; “Deprem bölgesinde ve büyükşehirlerdeki yeniden inşa ve kentsel dönüşüm projelerinin de etkisiyle, yüksek ücretlere rağmen büyük bir ara eleman açığı bulunuyor. Bu sorun, sektörümüze mahsus olmayıp, tüm sanayi dallarını ve ekonomimizi etkiliyor. Yurt dışı projelerimize daha fazla Türk çalışan götürme hedefimizi yerine getirememe üzüntüsü bir yana, ülkemizdeki şantiyelerimize bile, Orta Asya ve Uzak Doğu’dan eleman getirmek zorunda kalıyoruz. Tüm gençlerimizi üniversite diploması sahibi olmaya yönlendiren anlayışı el birliği ile ortadan kaldırmalıyız. Eğitim sistemimizi ekonomimizin ihtiyaçlarına göre şekillendirmeli, üniversite mezunlarımızı da hem nitelik hem de nicelik olarak bir planlamaya ve geliştirmeye tabi tutmalıyız” diyerek sözünü noktaladı.