Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), inşaat bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2023 Nisan Ayı Raporu’nu açıkladı. Raporda, 2022 yılına kıyasla hem faaliyetin hem de beklentinin düşük kalması, kısa vadede inşaat sektöründe ciddi bir canlanma ihtimalinin zayıflığına işaret etti. Rapor, özellikle seçimden sonraki süreçte sektörün ne yöne gideceğine ilişkin ilk sinyallerin önem arz ettiğine dikkat çekiyor.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörüyle bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koyuyor. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü göstergelerden biri.
Hazır Beton Endeksi Nisan Ayı Raporu’na göre, Faaliyet Endeksi son 4 aydır eşik değerin üstünde tutunmayı başaramıyor. Nisan ayında beklentinin oldukça düşük bir seviyeye gelmesinde, önümüzdeki aylarda özellikle seçim sonrasında ekonominin ne yönde ilerleyeceğine ilişkin belirsizliğin etkili olduğu düşünülüyor. Güven Endeksi ise beklentiden farklı olarak eşik değerin üstünde pozitif tarafta hareket ediyor. Güven Endeksi’nin özellikle kentsel dönüşüme yönelik ortaya konulan irade ve bu çerçevede uygulanmaya başlanan kamusal politikalar sonrasında yükseldiği düşünülüyor.
Güven dışındaki her 3 endeks, 2022 yılının aynı ayına göre düşük görünüyor. Özellikle faaliyetteki gerileme dikkat çekiyor. Hem faaliyetin hem de beklentinin düşük kalması, kısa vadede inşaat sektöründe ciddi bir canlanma ihtimalinin zayıflığına işaret ediyor. Özellikle seçimden sonraki süreçte sektörün ne yöne gideceğine ilişkin ilk sinyaller önem arz ediyor.
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin son 4 aydır eşik değerin üstünde tutunmayı başaramadığını belirterek “Geçen yıla kıyasla hem faaliyetin hem de beklentinin düşük kalması, kısa vadede inşaat sektöründe ciddi bir canlanma ihtimalinin zayıflığına işaret ediyor. Özellikle seçimden sonraki süreçte sektörün ne yöne gideceğine ilişkin ilk sinyaller önem arz etmektedir” dedi.
Kentsel dönüşüm konusunda değerlendirmelerde bulunan Yavuz Işık, “Ekonomi yönetimi açısından sürekli söylenen ve sürdürülebilirliğin en önemli anahtarı olan ‘yapısal dönüşüm’ inşaat sektörü açısından çok daha kritik hâle gelmiştir. Mevcut yapı stokunun depreme dayanıklı hâle getirilmesi, tüm inşaat faaliyetlerinde deprem odaklı düzenlemelerin hayata geçirilmesi yalnızca kentsel dönüşümü değil aynı zamanda ‘zihinsel dönüşümü’ de gerektirmektedir. Yaşadığımız deprem afeti sonrasında hâlen sıcaklığını koruyan kentsel dönüşüm konusunun, tüm sektörün ve politika yapıcılarının önceliği olmaya devam etmesi gerekmektedir” değerlendirmelerinde bulundu.