Türkiye’nin en köklü sivil toplum örgütlerinden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen ‘İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Temmuz 2022 sayısını yayınladı. Türk müteahhitlerin Ocak – Haziran 2022 döneminde yurt dışında 4,6 milyar dolarlık 132 yeni proje üstlendiğine işaret edilen raporda, mevcut pazarlarda daha aktif olunması ve yeni pazar arayışının hızlandırılması ihtiyacı vurgulandı.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) 2022 yılının ilk yarısına yönelik İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda, sektörün mevcut pazarlarda daha aktif olması ve yeni pazar arayışını hızlandırması ihtiyacının ön planda olduğuna dikkat çekti. TBM, ayrıca Orta Doğu ile Kuzey Afrika ülkelerinde hayata geçirilmesi öngörülen yüzde 52’si üstyapı olmak üzere toplam 3,9 trilyon dolarlık proje için BAE, Suudi Arabistan ve Cezayir gibi ülkelerle görüşmelerin hızlandığı vurgulandı. Çalışmada, “Artan petrol gelirleri Türk müteahhitlerin aktif olduğu coğrafyalarda fırsatlar sunuluyor. Ayrıca diplomatik ilişkilerin son dönemde yeniden ısındığı Körfez bölgesi ve potansiyel pazar olarak takip edilen Sahra-altı Afrika’nın öne çıktığı görülüyor.
Suudi Arabistan, 3,3 trilyon dolarlık fırsat sunuyor
Raporda, dış politikada yaşanan son gelişmeler ile sektörün deneyiminin yüksek olduğu Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan pazarlarının öne çıktığının belirtildi. Rapora göre, BAE’ye 30-31 Mart 2022 tarihlerinde DEİK & TMB işbirliğinde düzenlenen müteahhitlik heyeti ziyareti çerçevesinde, ülkede salgın nedeniyle durdurulan projelerin hayata geçirilmesi sürecinde BAE yetkilileri Türk müteahhitler ile çalışmak istediklerini ifade etti. Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Selman’ın Haziran ayında gerçekleştirilen Türkiye ziyareti kapsamında da ülkede faaliyet gösteren Türk müteahhitler, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile S. Arabistan Ticaret ve Enformasyon Bakanı Macid Abdullah Al Qasabi ve Yatırım Bakanı Khalid Bin Abdülaziz Al Falih ile biraraya gelmiştir. TMB’nin de üyelerini temsil ettiği toplantıda Suudi bakanlar, sektörün son dönemde maruz kaldıkları sorunların çözümü ile yakından ilgilendiği ve önümüzdeki dönemde ülkede gerçekleştirilecek toplam 3,3 trilyon dolarlık altyapı ve üstyapı projelerinin sunduğu fırsatlara dikkat çekildi.
Yüksek petrol fiyatları yatırım bütçesini artırdı
Çalışmada, Körfez ülkelerinde 2020 yılında pandemiye bağlı olarak bir ekonomik daralma gözlenirken son olarak Rusya-Ukrayna savaşıyla yükselen petrol fiyatlarının ise yatırım projelerine daha çok bütçe ayırılmasına olanak sağladığı belirtildi. “MEED (Middle East Business Intelligence) verilerine göre bu kapsamda hayata geçirilecek projelerin büyüklüğü açısından Suudi Arabistan ilk sırada yer alıyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde %52’si üstyapı olmak üzere 3,9 trilyon dolar tutarında projenin hayata geçirilmesi öngörülürken, Irak ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinde 100 milyar dolar tutarında proje de değerlendirme aşamasında olduğu aktarıldı.
Dikkatlerin odağındaki Afrika için de girişimler sürüyor
TMB’nin çalışmasına göre MEED verileri kapsamında önümüzdeki dönemde başta Nijerya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Tanzanya ve Gana olmak üzere Sahra-altı Afrika bölgesinde de 880 milyar dolar tutarında enerji, ulaştırma ve petrol projesinin gerçekleştirilmesi bekleniyor. Raporda, bu bölgeyi de yakından takip eden TMB’nin Kuzey Afrika’da öne çıkan Cezayir’e Eylül ayında Ticaret Bakan Yardımcısı başkanlığında bir müteahhitlik heyeti ziyareti düzenlenmesi yönünde çalışmalar sürdürdüğünü kaydetti. Öte yandan başta Sahra-altı Afrika olmak üzere pek çok pazarda hem küresel para politikasında sıkılaşma sürecinin hem de savaşın finansman ihtiyacını arttırdığına değinildi. Finansman temini kapsamında TMB, başta Türk Eximbank olmak üzere uluslararası kalkınma bankaları ve ihracat kredi kuruluşları ile yakın temaslar yürütüyor. Son olarak Danimarka İhracat Kredi Ajansı (EKF) yönetiminin konuk edildiği toplantıda, EKF’in finansman imkanları hakkında TMB üyeleri bilgilendirildi. Öte yandan Türk müteahhitlerin deneyimi kapsamında KÖİ projeleri de fırsat sunabilecek. İlaveten yurt dışında Türk bankaları tarafından verilen teminat mektupları ve kontr-garantilerin doğrudan kabulünde yaşanan sıkıntıların ülkemiz diplomasisinin üst düzey ikili temaslarında gündeme alınması ihtiyacı mevcut bulunuyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin 2022 yılının ilk yarısını değerlendirdiği raporda sektöre ilişkin şu tespitlere yer verildi:
Rusya’da ilk 6 ayda 4 yeni proje üstlenildi
Savaşla ortaya çıkan krizin seyri, Türk yurt dışı müteahhitlik hizmetleri için büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz yıl 11 milyar dolar tutarında rekor seviyede yeni proje üstlenilmiş olan Rusya’da, devam etmekte olan projelerin 20 milyar dolar tutarında olduğu hesaplanıyor. Rusya’da şantiyeler kapanmasa bile Avrupa firmaları ile ortak yürütülen projelerde aksamalar ortaya çıktı. Ayrıca genel anlamda savaş kaynaklı belirsizlikler, sektörün lider pazarında bir bekleme sürecine girilmesine neden oldu. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre bu yılın ilk 6 ayında Rusya’da toplam tutarı 396 milyon dolar olan 4 yeni proje üstlenildi.
Yurt dışında 100 bin Türk işçi hedefi için görüşmeler sürüyor
Uzun zamandır yurt dışı projelerde istihdam edilen Türk işgücü sayısının halihazırda 35 bin seviyesinden 100 bine çıkarılması hedefini gündemde tutan TMB, ilgili bakanlık ve kurumlarla yoğun temaslar yürütüyor. Bu kapsamda TMB tarafından işgücüne yönelik gelir vergisi muafiyeti talep edilmekte ve işçilerin, işveren firmalar aleyhine açtığı davalar çerçevesinde çalışılan ülke mevzuatının dikkate alınması yönünde bir içtihat geliştirilmesi ihtiyacına işaret ediliyor. Gelir vergisi istisnası talebine Hazine ve Maliye Bakanlığı olumlu yaklaşım göstermiş olup, konu hakkında Bakanlık ile teknik düzeyde görüşmeler devam ediyor.
Sektör yüzde 7,2 küçüldü, faaliyetler durma noktasına geldi
İnşaat sektörü, 2021 yılının ardından bu yılın ilk çeyrek döneminde de ekonominin sergilediği yüksek büyüme performansından yararlanamadı. Sektörde yatırımlardaki düşüş ve artan girdi maliyetleri sorunuyla birlikte faaliyetler yeniden durma noktasına geldi. Yılın geri kalanı için enflasyonla mücadele adımları ile Rusya – Ukrayna savaşının doğrudan ve dolaylı yansımaları sektörün yurt içi ve yurt dışı projeleri üzerinde belirleyici oluyor. Sektörün GSYH içindeki payı %4,4 oranına kadar geriledi. Bu oran, 2021 yılında %5,2 seviyelerindeydi.
Girdi maliyetleri sorunu savaşla kritik bir hal aldı
TÜİK İnşaat Maliyet Endeksi’nde geçen çeyrek dönemde rekor seviyeler izlenmeye devam edildi. Söz konusu endeks Nisan 2022’de yıllık bazda %106,6 ve aylık bazda da %6,1 yükseldi. Bu dönemde yıllık olarak alt endeksler olan malzeme endeksi %133,7, işçilik endeksi ise %43,7 arttı. Bir diğer kırılım olarak yine geçen yılın aynı ayına oranla bina dışı yapıların inşaatında (kamu alt yapı projeleri) malzeme endeksinin %146’ya varan oranda yükselmesi dikkat çekti. Maliyet artışları, konut fiyatları üzerinde de yukarı yönlü baskı yaratmaya devam ediyor. Hafta başında açıklanan Mayıs ayı verilerine göre de; İnşaat Maliyet Endeksi, yıllık bazda %105,73 ve aylık bazda da %3,97 oranında yükselişini sürdürdü.
Sektörde borçluluk ve istihdam kaybı sürüyor
Finansal koşullardaki belirsizlikle birlikte sektörde hakediş ödemelerinde dikkat çeken uzun süreli gecikmeler ve artan vergi yüküyle birlikte yüksek borçluluk sürüyor. BDDK’nın verilerine göre inşaat sektöründe kullanılan nakdi kredi toplamı 2022 Mayıs ayında yıllık %51 artışla 513,5 milyar TL oldu. Sektörün takipteki kredi oranı, 30 milyar TL kredi tutarı ile yaklaşık %6’dır. İstihdam potansiyeliyle de öne çıkan inşaat sektöründe TÜİK’in Ücretli Çalışan İstatistikleri kapsamında Nisan 2022 itibarıyla mevsim etkisinden arındırıldığında yıllık %4,4’e çıkan kayıp ayrıca dikkat çekti. Ağırlaşan mali sorunlar inşaat sektöründe yapılanma sürecinin tamamlanması konusunu da gündemin arka sıralarına itiliyor.
Katma değeri yüksek projeler öncelikli olmalı
Sektörde büyümeye dönüş için inşaat yatırımlarında canlanmaya ve öngörülemez düzeyde artan girdi maliyetlerinin yarattığı sorunun çözümüne ihtiyaç duyuluyor. Özellikle kamunun yatırım programlarının bu çerçevede yol gösterici olması sektöre çözüm sağlayacaktır. Bu kapsamda kamu yatırım programı kapsamında, daha fazla ekonomik ve sosyal katma değer yaratacak projelerin tercih edilmesinde yarar görülmektedir. Sektörün içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara ilişkin bir diğer ihtiyaç; yükseltilmiş olan stopaj ve KDV tevkifat oranlarının en azından eski düzeylerine çekilmesidir.
Yüksek maliyet, arz-talep dengesizliğini artırdı
Yaşanan yüksek maliyet artışlarının etkisiyle konut fiyatlarında artış ile birlikte yeni konut üretiminde temkinlilik, hatta gerileme söz konusu oluyor. Olağanüstü bir dönemden geçişin ağırlıklı etkisiyle dengesizliklerin izlendiği piyasa koşullarında orta ve dar gelirli kesim için konut sahibi olmak giderek zorlaşıyor. İnşaat imalatını finanse edebilecek çözümler gerekiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın konut fiyatlarında payı yüksek olan arsa maliyetlerinin azaltılmasına yönelik çalışmaları bu açıdan büyük önem taşıyor.
İlk el satışlar hareketlendirilmeli
Özellikle sektörle birlikte sektörün doğrudan ve dolaylı etkileriyle ekonominin genelinin desteklenmesi kapsamında ilk el satışları hareketlendirecek adımlara ihtiyaç duyuluyor. İlk el konutlar, toplam satışlardan düşük pay almayı sürdürüyor. Ocak-Mayıs 2022 döneminde ilk el satışların toplam satışlar içinden aldığı pay %28,4 olarak kaydedildi. Bu oran, 2018 yılında %47’lerde iken düzenli olarak düşüşle geçen yılın aynı döneminde %30,9 oldu.
İklim kriziyle mücadele ve dijitalleşme önem taşıyor
Paris İklim Anlaşması kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) çerçevesinde Ticaret Bakanlığı tarafından koordine edilen Çalışma Grubu toplantılarında sektör, TMB tarafından temsil edilirken; inşaat faaliyetlerinin dönüşümünde şirketler için başta karbon vergisinin getireceği yükten endişe ediliyor. Yeşil finansman konusunda kaynakların çeşitlendirilmesine duyulan ihtiyaç vurgulanıyor. Ayrıca AYM uyum sürecinde Türk inşaat sektörünün kapasite gelişiminde dijitalleşme büyük önem taşıyor. Bu zorlu süreçte sektöre yönelik “start-up”ların özendirilmesi ve desteklenmesinin önemini vurgulayan TMB, sektörde bu yönde çalışmalara başladı.